Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri, Batı medyasına yaptığı açıklamada, tehdit dilinin hiçbir değeri olmadığını ve sadece meseleleri karmaşıklaştırdığını söyledi ve “Trump, her iki tarafın da saygı duyması gereken bir anlaşma olduğunu ve (İsrailli) mahkumları geri getirmenin tek yolunun bu olduğunu unutmamalıdır” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail’in hem Batı Şeria’daki şiddet olaylarını arttırması hem de Gazze’ye yönelik saldırılarının yeniden başlamasından “ne pahasına olursa olsun kaçınılması” gerektiğini çünkü bunun “büyük bir trajediye” yol açacağını söyledi. Guterres, “Hamas’a rehinelerin serbest bırakılması planına devam etmesi çağrısında bulunuyorum. Her iki taraf da ateşkes anlaşmasındaki taahhütlerine tam olarak uymalı ve ciddi müzakerelere yeniden başlamalıdır” dedi.
TRUMP’IN SÖZLERİNE ARAP DÜNYASINDAN TEPKİ
Hamas, 19 Ocak’tan bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında bazı rehineleri kademeli olarak serbest bırakmaya başladı. Ancak “İsrail’i Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdürerek şartları ihlal etmekle” suçlayan Hamas, bir sonraki duyuruya kadar 20 rehineyi serbest bırakmayı erteledi. Hamas, ateşkesin birinci aşamasında serbest bırakılması için anlaşılan 33 rehineden şimdiye kadar 13’ünü serbest bırakmıştı.
İsrail’in yakın müttefiki olan ABD Başkanı Trump, dün yaptığı açıklamada, “Hamas’ın 15 Şubat Cumartesi günü öğle saatlerine kadar elindeki tüm rehineleri serbest bırakması gerektiğini aksi takdirde İsrail-Hamas ateşkesinin iptal edilmesini önereceğini” söyledi. Trump’ın bu sözleri, Filistinlileri ve Arap liderlerini öfkelendirdi. Trump’ın sözlerine karşı pek çok Arap ülkesinden kınama geldi. ABD medyasında yer alan haberlere göre, Trump, İsrail’in askeri saldırısıyla harap olan, yiyecek, su ve barınak sıkıntısı çeken ve dış yardıma ihtiyaç duyan Gazze’ye “kendi vizyonunu empoze etmeye” çalışarak bölgede iki devletli bir çözümü destekleyen ABD politikasını altüst etti. Öte yandan, iki devletli çözüm fikri, Filistin ve İsrail’in dünyanın en istikrarsız ve şiddet dolu bölgelerinden birinde barışı sağlama girişimlerinin durduğu 2014 yılından bu yana zayıfladı.
ASKERİ İŞGAL ALTINDAKİ BİR HALKIN ZORLA YENİDEN EDİLMESİ BİR SAVAŞ SUÇU
Trump, aylarca süren savaşın ardından birçok evin çimento, toz ve bükülmüş metal yığınlarına dönüştüğü Gazze’yi ABD’nin devralması ve 2 milyondan fazla sakininin taşınması gerektiğini, böylece Filistin yerleşim bölgesinin ” Orta Doğu’nun Rivierası” haline getirilebileceğini söylemişti. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerine göre, askeri işgal altındaki bir halkın zorla yerinden edilmesi bir savaş suçu ve yasak. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail topraklarına saldırmasından sonra başlayan Gazze savaşı, İsrail ile Hamas arasında Katar, Mısır ve ABD’nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması uyarınca geçen ayın ortasından bu yana durmuş durumda.
AMMAN HÜKÜMETİNİN ENDİŞESİ
ABD medyasında yer alan haberlerde yapılan yorumlara göre, Trump’ın Filistinlileri kabul etmemesi halinde Mısır’a yardımı kesme tehdidini de içeren fikirleri, İsrail ile Hamas arasındaki “kırılgan” ateşkes de dahil olmak üzere hassas ve patlamaya hazır bir bölgesel dinamiğe yeni bir karmaşıklık getirdi.
Ürdün için Trump’ın yaklaşık 2 milyon Gazzeliyi yeniden yerleştirmekten bahsetmesi, Filistinlilerin hem Gazze’den hem de Batı Şeria’dan kitlesel olarak sürülmesi kabusuna tehlikeli bir şekilde yaklaşıyor ve İsrailliler tarafından uzun süredir yayılan Ürdün’ün alternatif bir Filistin evi olduğu vizyonunu yansıtıyor. Amman hükümetinin endişesi, Filistinlilerin devlet olma umutlarının genişleyen Yahudi yerleşimi nedeniyle hızla erozyona uğradığı İsrail işgali altındaki Batı Şeria sınırındaki şiddet olaylarının gittikçe tırmanmasıyla daha da artıyor.
More Stories
Ankara’da 19 ayrı suçtan 3 yıldır aranan kişi yakalandı
Isparta’da Kayıp Çocuk İçin Arama Başlatıldı
Toprak Koruma Kurulu Toplantısı Ordu’da Yapıldı