Yapay zeka Grok üzerinden çıkan tartışma platformların etik tehlikelerini ortaya çıkardı

“`html

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker, yapay zeka teknolojilerinin etik değerlerle ilişkisine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Şeker, yapay zeka sistemlerinin kendi kendine karar alma yeteneğine sahip olmadığını,

Grok platformunda yaşanan olayların, iç veya dış müdahale sonucu meydana gelmiş olabileceğini belirtti. Ancak bu tartışmaların, yapay zekanın sorumlu bir şekilde kullanılması ve hukuksal çerçeveler açısından birçok açıdan önemli dersler sunduğunu vurguladı.

    Grok’un kullanıcılarla etkileşimi esnasında küfür ve hakaret içeren yanıtlar vermesinin, sistemde gerçekleştirilmiş bir değişiklikle mümkün olduğunu aktaran Şeker, bu değişikliğin yapay zekanın ne kadar özgür olduğunu ve etik, ahlak, din ile kültürel değerlere olan yaklaşımını gösterdiğini ifade etti.

Yapay Zeka Tartışması
Yapay zeka teknolojilerinin sanal bir sistem gibi görünse de, insan kaynaklarından beslendiğini vurgulayan

Şeker, “Yapay zekalar, özellikle etik, ahlak ve ayrımcılık konularında insanlardan aldığı verilere göre yorumlar geliştirmektedir. Bu sistemler, bir durumun etik olup olmadığını karar verecek insana yönlendirir. İnsan bunun etik olup olmadığını kendisi değerlendirir. Ayrımcılık veya ırkçılık gibi konuları da insana sorarak geri bildirim alır. İşte bu geri bildirim sürecine ‘human feedback’ denir. Böylece zamanla kendini geliştirmeye devam eder.” dedi.

“Anlaşılan o ki yapay zeka, belirli suçlar işlemekte.”

Prof. Dr. Şeker, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde Grok’un yorumlarının tartışmalara yol açtığını, bu tür yorumların yapay zekanın etik ve ahlaki değerlerdeki çelişkilerini gün yüzüne çıkardığını dile getirdi. Devamında şu noktalara değindi:

    “Günümüzde yapay zekaların kullandıkları dil ve üslubun değişip değişmeyeceği sorusu gündeme geldi. Ancak burada belirli sınırlar olmalıdır. Sosyal medya dilimiz biraz farklı; ancak hakarete varıp varamayacağı konusunda sınır koymak gerekir. Son Grok olayı, sistemin arka planında ne tür müdahalelerin olduğuna dair ipuçları verdi. Grok’un kodlamalarında esneklik sağlandığı ve bunun sonucunda hakarete varan davranışlar gözlemlendi. Yapay zeka, burada aslında bir suç işleyebilir; bu durum etik yapay zeka çalışmaları için önemli bir konudur.” şeklinde konuştu.

Grok örneğinin, yalnızca Türkiye’yi değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu ve bu durumu aşmak adına ülkelerin kendi etik ve kültürel değerlerini yansıtan yapay zeka projeleri geliştirmelerinin önemine dikkat çeken Şeker, “Grok uygulaması, yarar sağlamaya odaklanmıştır, ancak bazı hatalar içermektedir. Gelecekte yapay zekalar bu tür sorunlar yaratmayacak mı? Çeşitlenmeler ve ayrışmalar olacaktır ve bu durumların düzenlenmesi için yeni yasalara ve uygulamalara ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.

Grok ile ilgili tartışmaların, dünya genelinde yapay zeka teknolojilerinin geleceği hakkında düşünmek ve yönlendirmek için bir fırsat sunduğunu belirten Şeker, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Bir yapay zekayı eğiten bir kişi, çeşitli teknolojileri kullanarak bu araçların hakaret veya olumsuz davranışlar sergilememesini sağlayabilir. Ancak buna rağmen gelen hakaretler ve yanlış yanıtlar, bir insan müdahalesinin varlığına işaret ediyor. Bu durum, yapay zekanın insan hayatına nasıl etki ettiğini ve dönüşüm potansiyelini gösteriyor. Bugün, bireylerin bu konudaki hukuki düzenlemeleri sorgulayabilme seviyesine geldiğini görmekteyiz. Böylece toplumun nasıl tepki vereceği hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.”

“Yapay zeka platformlarında beka sorunları ortaya çıkıyor.”

Yapay zeka alanında yapılan geliştirmelerin, önemli çıktılara yol açtığını kaydeden Şeker, ülkelerin kendi değerlerine dayalı sistemler oluşturmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Aksi takdirde olumsuz durumlarla karşılaşma riski ile karşı karşıya kalabileceklerini ifade etti.

Grok örneğindeki gibi, hakaret veya küfür içeren içeriklerin gelecekte de sorun yaratabileceğinin altını çizen Şeker, “Bu tür mesajları devlet olarak kaldırmaya çalıştığınızda, bazen kaldırılmayabilir. Bu durum, yapay zeka platformlarında beka sorunu yaratmaktadır. Grok’un müdahale ile oluşturduğu söylemler, ayrımcılığı tetikleyebileceği gibi, aynı zamanda sonlandırma potansiyeline de sahiptir. Yasal düzenlemeler konusunda hızlı hareket edilmesi gerekiyor; aksi takdirde kaçınılmaz sonuçlarla karşılaşabiliriz.” dedi.

Yapay zekanın bir salıncaktan farklı olmadığını, farklı görüş ve yaklaşımlar arasında gidip gelebileceğini vurgulayan Şeker, bu teknolojinin bir araç olduğunu ve insan tarafından doğru bir şekilde nasıl kullanılacağını yine insanın belirleyeceğini ifade etti. Ayrıca, bu alanda yapılacak çalışmaların gelecekte çok önemli sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.

Şeker, yapay zeka ile insan arasında bir çatışma olmadığını, bu çarpışmanın yapay zekanın kullanımıyla insanların arasındaki bir çelişki olduğunu dile getirdi.

Yapay zekanın her alanda etkin şekilde kullanılabilmesi için eğitimden bankacılığa, siyasetten hukuka kadar çeşitli alanlarda kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Şeker, sözlerini şu şekilde tamamladı:

    “İnsanlık olarak bir devlette değil, genel anlamda teknolojiye olan yaklaşımımıza eğitim kanalıyla yeniden şekillendirmeliyiz. Eğitim sistemimizin gözden geçirilmesi şart. Yapay zekaları yasaklamak bir çözüm değil, bu yüzden eğitim müfredatını yenilemek gerekiyor. Ulaşım, iletişim ve ekonomik yapılar dahil her şeyi baştan tanımlamak zorundayız. İhtiyaç ekonomisi çağının sonuna geldiğimizi görmekteyiz ve bu değişimler için hemen harekete geçilmelidir.”

“`

Related Posts

ChatGPT-5’in çıkış tarihi belli oldu: “Kendimi işe yaramaz hissettim”

OpenAI’ın merakla beklenen ChatGPT-5 modelinin ağustos ayında yayınlanacağı öne sürüldü.

Hangi elektronik cihazlar uçakta bagaja verilemez?

Lityum pillerden hassas ekipmanlara kadar elektronik cihazların uçakta nasıl ve nerede taşınması gerektiği, güvenlik ve sorunsuz seyahat açısından önemli kuralları beraberinde getiriyor.

Yeni savunma teknolojisi: Saatte 250 km hıza ulaşabiliyor, kendisi 2 kilo ama 600 kiloyu imha edebiliyor

Fransız savunma şirketi Harmattan AI tarafından geliştirilen “Gobi” adlı drone, bilinen tüm kuralları altüst edecek gibi. Sadece 2 kilogram ağırlığındaki bu önleyici İHA, patlayıcı bir başlık taşımıyor. Peki, Gobi’nin sırrı ne?

Ubisoft’a göre oyuncular daha çok harcayınca daha mutlu oluyor

Ubisoft’un yıllık finansal raporunda, mikro işlemlerle para kazanmanın oyuncu deneyimini “daha eğlenceli” hale getirdiği savunuldu. Bu açıklama oyun dünyasında tepki topladı.

Bilim adamları imkansız denilen zaman kristalini gerçeğe dönüştürdü

Geleneksel kristaller, atomların uzayda düzenli bir yapı oluşturmasıyla bilinir. Nobel ödüllü fizikçi Frank Wilczek’in 2012’de ortaya attığı fikir ise bu düzenin zaman boyutunda da tekrarlanabileceği yönündeydi. Wilczek’in “zaman kristali” konsepti …

Çin’de ‘Türk tipi’ araç satışı resmen başlıyor

Türkiye’de otomobil piyasasını dengelemek amacıyla uygulamaya konan 6 ay / 6 bin kilometre kuralına benzer bir düzenleme bu kez Çin’de gündemde.